8 Şubat 2012 Çarşamba

ONURUZ.NET AÇILDI!

Herkese merhabalar!

Bir süredir kendi web sitem üzerinde birtakım çalışmalarım vardı. Blogger'lıktan çıkıp müziğimi, yazılarımı, resimlerimi ve kendime dair çoğu şeyi paylaşabileceğim bir platform için yaklaşık 1 aydır çalışmaktaydım. Ve en sonunda artık www.onuruz.net açıldı! Şu an pilot bir tasarımla karşınızda olan websitem ilerleyen günlerde çok daha ilginç tasarımlarla karşınızda olacak!

Bu sebeple, artık girdilerime kendi web sitemden devam edeceğim. Blogspot'a artık yazar mıyım bilemiyorum. Ancak sitemde, sağ üst köşede bu bloga açılan bir banner var. Eski yazılarıma ulaşabilmek ve gerektiğinde kullanabilmek için.

O zaman buyrun herkesi www.onuruz.net ' e alalım :))

Müzikle kalın!!

1 Ocak 2012 Pazar

Show Must Go On!

Bazen hayatta istemediğimiz şeyler yaşarız. Tam her şey için "oldu" derken, birden bütün senaryo değişir ve zaten kaybetmeye tahammülünüz kalmadığı o zamanlarda bir gol daha yersiniz. Lakin, aslında hiçbir şeyi kaybetmediğiniz tam aksine kazandığınız, "öğrendiğiniz" bir deneyim olduğunu düşündünüz mü bu gollerin?

Ben düşündüm, ve onayladım. Yani tarafımca test edilip onaylanmıştır. :) Hayatta birçok şeyi, yaşayarak öğrenmek doğanın bir kuralı kesinlikle. Ne kadar öğüt alırsak alalım, ne kadar "tamam" dersek diyelim, bir şekilde yine öğreniyoruz. Tabii, yenilgilerden ders çıkarmayı bilenler için geçerli bu. Beni de lütfen optimist her şeyi bilen olumlu çocuk olarak nitelendirmeyin! Bunlar sadece geçtiğimiz 1 haftanın bende yarattığı etkinin sonucu oluşanlar..

Geçtiğimiz hafta, hayatım için temeli sağlamlaştırılmamış bir adım atacaktım. Hayal etmesi güzel ve haz verici, tatmin edici bir adımdı bu. Çoğu açıdan gerçekleşmiş ve yürürlüğe girmiş bir adımdı. Ancak, her şeyi "toz pembe" gören ben miydim sanki? Yani, ya her şey o kadar "mükemmel" değilse? İşte tam burada, oturup geleceğim için aklı başında yatırımlar, adımlar ve kararlar almam gerektiğini anladım. Ve, en doğrusunu yapıp uzun zamandır planlarını yaptığım bir girişimden uzaklaştım. Toz pembe hayallerimi ortadan kaldırınca, muhtemel bir hayal kırıklığı vardı bu sefer resimde. Onu gördüğüm an, fazla hayalperestliliğin doğru bir şey olmadığını anladım işte. Bunu bana fark ettiren aileme ve arkadaşlarıma, öncelikle buradan her açıdan yanımda oldukları için sonsuz teşekkür ediyorum..


Demek istediğim, hayatta elde ettiğimiz başarılar kadar, etmediğimiz/edemediğimiz "başarılar" da, bizi mutlu etmeli. Nitekim ben gayet mutluyum. Bir şey kazanmadım evet, ama en önemlisi kaybetmedim de. Sanırım bu, hayatta bir kenara yazmamız gereken ve benimsememiz gereken ufak ilkelerden biri. :) Biraz karışık oldu farkındayım ama, umarım anlatabilmişimdir. :)

Bütün bunları yaşadıktan sonra, kuzenimin evine gittim ve belki de modumu en iyi anlatan parçayı cover'ladım. Queen'in eşsiz parçalarından "Show Must Go On". Biz beğendik, umarım siz de beğenirsiniz. :)

-Hayatta ne olursa olsun, şov devam ediyor! ;)