Dün akşam hayatım boyunca unutamayacağın bir deneyim yaşadım! ve şu an sizlere anlatırken bile aynı heyecanı taptaze içimde hissediyorum!
Dün, okul çıkışı eve geldiğimde akşama kadar bitmek bilmeyecek bir heyeca ve hazırlığın içindeydim. Niye mi? NTV'ye gidecektim de ondan! Annemin NTV'de çalışan bir arkadaşının destekleri ile kazandığım bu fırsatı değerlendirmek için sabırsızlanıyordum. En yakın arkadaşlarımdan sevgili Öykü de oradaydı, o da annemin arkadaşının kızıydı dostlar,eşler hep beraber gerçekten mutlu bir tablo gibiydik:)
İlk durağım, NTV'nin maslaktaki ana binasıydı. İçeri girdiğim anda etrafı saran "medya" atmosferinden büyülenmemek imkansızdı. Bir medya&iletişim sistemleri öğrencisi olarak okulumun beni hazırladığı yerleri görmek, o insanların, o simaların içinde bulunmak bana bir medyacı olmanın nasıl güzel bir duygu olduğunu yaşattı. Ve yaptığım seçimden bir kez daha mutluluk ve gurur duymamı sağladı.
Şimdi sıkı durun..
Konuk odasında beklerken, ve muhabbet ederken kapının önünden bir hanım geçti ve arkadaşım Öykü büyük bir soğuk kanlılıkla "Burcu Esmersoy" dedi. Benim beynime kan gitmemeye, sıcak basmaya falan başladı. Hemen yanında ise Emre Kongar vardı. Beraber yürüyorlardı ve gerçekten komik muhabbetler yapıyorlardı. Hep televizyon karşısında görmeye alışık olduğumuz simaların, iş yaşantılarındaki bu samimi ve sıcak tavırları benim gerçekten çok ilgimi çekti. Sonra durup düşündüm, burada çalışmak ne muhteşem bir şey olmalıydı!
Kısa bir süre sonra da korktuğum mu diyeyim, yoksa dilediğim mi diyeyim başıma geldi!
Burcu Esmersoy, kapıdan içeri girdi ve bize merhaba dedi.
O sırada telefonla konuştuğum arkadaşımın yüzüne kapamam ile yaptığım ayıbı hala unutamıyorum ama ne yapalım oldu bir kere :)
Burcu Esmersoy ile tanıştıktan sonra Emre Kongar'ın odasına girme şansı elde ettim. Taktığı fularıyla, diksiyonu ve samimiyeti ile beni şaşırtmıştı. Elimi sıkarken büyük bir samimiyetle sıktı ve benimle gerçekten fazlasıyla ilgilendi. Ben ise sanırım bir kasıntı şeklinde Emre Kongar'ın karşısında duruyordum :)
Emre Kongar'la yaptığım sohpetten sonra NTV'yi gezmeye devam ettim. Haber studyolarının yapıldığı yerleri gezdikten hemen sonra, "mutfağa" girdik. Hayır! öyle mutfak değil :) her şeyin, her haberin kalbi olan kocaman bir çalışma odasına.
Karşımda bana gülümseyen tanıdık bir simanın, Can Dündar olduğunu anlayana kadar her şey sakin gidiyordu :)
Oradan da çıkınca işte gecenin sürprizi olan "Virgin Studios"a girdim. Medya okumamın en büyük amacı olarak nitelendirebileceğim Radyo ve seslendirme dünyasını daha yakından tanıma şansını buldum. Öncelikle dublaj studyolarını gezdim. Ardından virgin studios'a girdiğimde, kendimi VJ koltuğunda buldum. ONURUZ konuk olmuştu! olaylar ise tesadüf eseri benim müzikle ilgili olduğumun ortaya çıkması ile oluşmuştu.
Hani derler ya, hayat bazen insanlara beklenmedik olaylar yaşatır. Aynen öyle bir geceydi dün gece. Bol sürprizli bir geceydi.
Tüm bu sürprizlerden sonra NTV'nin Doğuş Power Center'daki merkezini de gezdim. Orası da daha ayrı bir harikaydı :)
Bundan sonra benden gelecek sürprizlere hazırlıklı olmanızı öneririm. :) Bu sadece başlangıçtı;)
http://www.bilgimedya.org/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder