1 Ekim 2010 Cuma

Parmakların Orkestrası: Piyano

Merhabalar herkese! Yine son derece enerjik ve dolu dolu bir konuyla günün blogunu yazıyorum. Umarım beğenerek okursunuz..

Beni tanıyanlar bilir, tanımayanlar da öğrenecektir ki benim en büyük tutkum piyanodur. Gidin çevremden birine sorun "Ya kardeş bu Onur kimdir, neyin nesidir?" diye elbet bir cümlenin içinde piyanoyu duyacaksınızdır. Hani herkesin içinde olduğu bir dünya vardır. Ali için bu gezmek tozmantır, Veli için sevgilisini ne kadar çok sevdiğidir, Ayşe için modadır vs. Bende de böyle bir kalıp oluştu sanırım istemeden. Beni tanıyanlar bu yönümü iyi biliyorlar ki, hep akıllarında piyano başında bir Onur beliriyor.. :)

Ben hiçbir zaman piyano başına oturup sonatalar, konçertolar çalan biri olmadım. Hep kendi kendime üretmeye çalıştım. Herkesin kendisine göre bir deşarj yöntemi vardır kimi gider duvarı yumruklar, telefonu fırlatır, bağırır, spor yapar, koşar vs. bende de bu var. Müzik  olunca işin içinde her şeyi unutuyorum. Beni üzebilecek her şeyi böyle unutuyorum, atıyorum çöpe..:)

Benim perspektifimden piyanoyu anlatmak hem sizi çok sıkar, hem de gereksiz olur. Çünkü benim için anlamını anlamanızı zaten isteyemem.. :)

Bunun yerine şu en ünlü enstruman kimmiş, neymiş bir tarihe göz atalım?

Piyano dediğimiz enstrumanın 2 çeşidi var. Kuyruklu ve konsol piyano. Konsol piyano dediğimiz duvara diklemesine duran, diğer türüne göre daha küçük olan ve ev ortamında(özellikle apartmanlarda) daha elverişli çalışmayı sağlayacak bir piyano tipi. Kuyruklu olanlar ise hepinizin çok iyi bildiği, arkaya doğru uzanan ve benim tabirimle "gerçek piyano" diye adlandırdığım tür. Ha konsol gerçek değil mi? gerçek o da tabii ki! ama bir kuyruklu piyanonun karizması her zaman bambaşkadır.Piyano kelimesi İtalyanca "Güçlü ve Hafif sesli klavsen (harpsikord) - gravicembalo col piano e forte" 'den gelir. Pianoforte olarak adlandırılması da bundandır. Atası klavsenden en önemli farkı, tuşa basarken uygulanan kuvvete göre çıkan sesin şiddetinin de aynı yönde değişken olmasıdır. Klavseni internetten araştırırsanız göreceksinizdir ki gerçekten piyanoya çok benzemektedir.

Piyanolarda 3 pedal vardır. Kuyruklularda üçüncüsü kullanılmazken konsollarda kullanılır.. Bunun nedeni konsollarda üçüncüsünün sesi kısma özelliğine sahip olmasıdır. (apartmanda çalışan piyanistlere kıyak) Kuyruklu piyanolarda, hatta genel olarak piyano denilince akla gelen ilk marka Steinway'dir. Bugüne kadar asla çözülememiş bir formül ile hem seste hem de tuşlara dokunurken bir farklılık olduğunu keşfediyorsunuz. Steinway çalmış biri olarak bunun doğruluğuna kesinlikle katılıyorum. Onun arkasından hemen onu takip eden "Yamaha" lar var. Onlar da Steinway piyano kalitesine yaklaşıyorlar. Bösendorfer, zimmermann gibi markaları da es geçmemek lazım tabii ki.

İyi Piyano denilince tabii ki Alman piyanosu hepsini sollar! ama rus piyanoları da gayet iyidir..

Tarihçesine hiiç girmeyeceğim çünkü o kadar uzun ki, size sıkıntı vermesi muhtemeldir. O yüzden piyano hakkında minik bir girişi yapmış bulundum. :) Umarım beğenmişsinizdir. O zaman şimdilik hepinize iyi günler ve bol dinlenmeli haftasonları diliyorum! Yarınki blogda görüşürüz..!

müzikle kalın!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder